Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kütahya Adalet Sarayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, adalet hizmetlerinin kalitesini artırmak için yapılan çalışmaları anlattı. Adaletin toplumsal barışın temeli olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu tekrarladı. Bu ifadesinin bazı kesimler tarafından rahatsız edici bulunmasının, geçmişte yaşanan vesayetçi yargı dönemlerine duyulan özlemin bir yansıması olduğunu belirtti. Tunç, 27 Mayıs, 28 Şubat ve 12 Eylül darbelerinin gölgesinde kalan yargı sisteminin aksine, günümüzde milli iradenin yanında duran, hesap soran ve adalet dağıtan bir yargı sisteminin olduğunu savundu. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunan Bakan, son bir yılda 13 milyon 900 bin karar verildiğini ve bu kararların üç aşamalı denetimden geçtiğini hatırlattı. Bu denetim mekanizmasının; istinaf, temyiz, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuruları ile mümkün olduğunu, tüm hak arama yollarının açık olduğunu vurguladı. Eleştirilere karşı, birkaç istisnai karardan hareketle yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını iddia etmenin haksızlık olacağını belirtti.
Tunç: Yargımız, Her Zamankinden Bağımsız!

İçindekiler
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kütahya Adalet Sarayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, adalet hizmetlerinin kalitesini artırmak için yapılan çalışmaları anlattı. Adaletin toplumsal barışın temeli olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu tekrarladı. Bu ifadesinin bazı kesimler tarafından rahatsız edici bulunmasının, geçmişte yaşanan vesayetçi yargı dönemlerine duyulan özlemin bir yansıması olduğunu belirtti. Tunç, 27 Mayıs, 28 Şubat ve 12 Eylül darbelerinin gölgesinde kalan yargı sisteminin aksine, günümüzde milli iradenin yanında duran, hesap soran ve adalet dağıtan bir yargı sisteminin olduğunu savundu. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunan Bakan, son bir yılda 13 milyon 900 bin karar verildiğini ve bu kararların üç aşamalı denetimden geçtiğini hatırlattı. Bu denetim mekanizmasının; istinaf, temyiz, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuruları ile mümkün olduğunu, tüm hak arama yollarının açık olduğunu vurguladı. Eleştirilere karşı, birkaç istisnai karardan hareketle yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını iddia etmenin haksızlık olacağını belirtti.